Haber
2017-08-21 09:05:27
Kava: ?Mağdur Değil, Memnun Edecek Rakam Bekliyoruz?

Kava: “Mağdur Değil, Memnun Edecek Rakam Bekliyoruz”

 

Eğitim-Bir-Sen Bingöl Şube Başkanı Yunus Kava, “mağdur edecek rakam değil, memurun hayatını mamur edecek rakamlar bekliyoruz” dedi.

 

Kava: ?Mağdur Değil, Memnun Edecek Rakam Bekliyoruz?

Eğitim-Bir-Sen Bingöl Şube Başkanı Yunus Kava, “mağdur edecek rakam değil, memurun hayatını mamur edecek rakamlar bekliyoruz” dedi.

Eğitim-Bir-Sen Bingöl Şube Başkanı Yunus Kava, 4. Dönem Toplu Sözleşme sürecinden üçlü, buçuklu rakamlarla uzlaşma çıkmayacağını Kamu İşveren Heyeti’nin görmesi gerektiğini belirterek, “Bize sunulan teklif, markası cimri, modeli keyfilik olan bir hesap makinesinin ürünüdür. Biz, ‘markası adalet, modeli hakkaniyet’ olan bir hesap makinesinin devreye girmesini bekliyoruz” dedi.

BİZE MESAJ DEĞİL RAKAM VERİLMELİ

Toplu sözleşme görüşmeleri ile ilgili açıklamalarda bulunulan Kava, 4. Dönem Toplu Sözleşme sürecinin hukuken hâlâ devam ettiğini belirterek, “Fakat fiilen devam etmesi için Kamu İşveren Heyeti’nin 14 Ağustos’ta bize sunduğu teklifin, müzakere edilebilir bir noktaya, bizim tekliflerimizle yan yana durabilecek oranlara çekilmesi gerekiyor. Kamu İşveren Heyeti’nin, başka bir ifadeyle hükûmetin bize sunduğu her iki yıl için 3+3, bizim için kabul edilmesinden öte pazarlık edilmesi dahi güç bir teklif. Bize sunulan oranlar, masanın özne tarafını oluşturan doğrudan 5 milyon, dolaylı olarak 20 milyon insanın, daha iyi bir Türkiye ufkuna, emeğin değerini artırma ve hakkını alma umuduna oldukça uzaktır. Biz bütün bu değerlendirmeler ışığında, Kamu İşveren Heyeti’nin sunduğu teklife, üç alternatif cevapla masadaydık. Teklif düşük olunca, açık ve kesin bir tavırla, ‘Bu müzakereye kapalıyız’ tepkisini verdik. O günden bugüne ve hâlihazırda bu tepkimizi değiştirmemizi, masada pazarlık sürecine girişmemizi sağlayacak ikna edici, 4. Dönem Toplu Sözleşme sürecinin uzlaşmaya doğru gitmesini inşa edici yeni bir teklif ve tatmin edici bir oran henüz bize bildirilmedi. İşveren Heyeti’nin Başkanı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, çeşitli vesilelerle yaptığımız görüşmelerde, ‘rakam değil mesaj vermeye çalışıyor.’ Rakamlara mesajı masada Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti olarak verdik. Bize mesaj değil rakam verilmeli. Basında bazı haberler yer aldı. 4 tane üçün yanına üç tane buçuk eklemek şeklinde yaklaşımlardan bahsediliyor. 2018-2019 yılları için dört 6 aylık döneme ilişkin mağdur edecek rakam verildi. Bize 4 altı ayda mağdur edecek rakam değil, dört başı mamur rakam lazım” şeklinde konuştu.

MARKASI ADALET, MODELİ HAKKANİYET OLAN BİR HESAP MAKİNESİ DEVREYE GİRMELİDİR

“4. Dönem Toplu Sözleşme sürecinden üçlü rakamlarla, buçuklu rakamlarla uzlaşma çıkması bizim penceremizden imkânsız ötesidir” diye Kava, “Dört tane üçün yer aldığı teklif, büyümeyi es geçiyor, enflasyon gerçeğini göz ardı ediyor. Kamu görevlilerinin beklentilerini, bankaların yüksek kâr gerçeğini, alın teri ve emeğin değerini yok sayıyor. Dört tane üçten oluşan teklif, Türkiye’nin ekonomik açıdan 2016 ve 2017 yıllarına göre ileriye değil, geriye gittiği kanaati uyandırıyor. Oysa biz biliyor ve görüyoruz ki, Türkiye’nin potansiyeli arttı. Biz inanıyoruz ki, Türkiye’nin hem bütçesi hem de cüssesi dikkate alındığında, dört tane üçten oluşan teklif, ne adaletle ne cömertlikle ilişkilendirilebilir. Bu teklif, markası cimri, modeli keyfilik olan bir hesap makinesinin ürünüdür. Biz, ‘markası adalet, modeli hakkaniyet’ olan bir hesap makinesinin devreye girmesini bekliyoruz. Toplu sözleşme sürecinin başlamasından kısa bir süne önce KİT’lerle ilgili 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin ücretleri belirleyen Yüksek Planlama Kurulu kararı yayımlandı. Bu kararda, KİT Yönetim Kurulu başkanlarının ücretleri yüzde 100 artırıldı, üstelik geçmişe yönelik olarak. Bir başka ifadeyle, yönetim kurulu başkanlarının ücretlerinde geçmişe dönük yüzde 100 artış yapan irade, kamu görevlilerinin gelecek iki yıldaki maaşlarına 3+3 artış teklif ediyor. Geçmişe yüzde 100, geleceğe yüzde 3, yöneticiye yüzde 100, hizmet üreticiye yüzde 3. Böyle bir anlayışı yansıtan teklifi müzakere etmemizi beklemek, Memur-Sen’in geçmişini, davasını ve mücadelesini reddetmeye davet olur. Biz, bu daveti de bu daveti barındıran teklifi de gündemimize almayız. Çünkü soylu mücadelemize, bu mücadeleyi bize emanet edenlere, bu mücadelenin bugünkü müntesiplerine vefa borcumuzu, vekâlet yükümlülüğümüzü beşer perdesinden büyük bir onur görüyoruz. Ne onurumuzu çiğnetiriz ne de kamu görevlilerinin emeğini değersizleştirme sonucu doğuracak bir müzakerenin öznesi olma hatasına düşeriz” ifadelerini kullandı.

TEKLİFİ TÜRKİYE’NİN ADALET ZEMİNİNE UYGUN BULMUYORUZ

Türkiye’nin büyüme rakamlarının da memura teklif edilen zam oranlarının da ortada olduğunu ifade eden Kava, bunu kimsenin Türkiye’ye yakıştıramayacağını belirtti. Kava, “Biz, teklif edilen zam oranlarını Türkiye’ye, Türkiye’nin adalet zeminine, Türkiye’nin kalkınma hamlesine uygun bulmuyoruz. Bu yüzden bu teklifi, müzakere edilemez buluyoruz. Bu yüzden, bu teklifle pazarlık yapmayı Büyük Türkiye iradesinin, Güçlü Türkiye hedefinin yok sayılması olarak görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

HAKKIMIZDAN BİR KURUŞ EKSİĞİNE RIZA GÖSTERMEYİZ

Kava açıklamasını şöyle sürdürdü , “1 Ağustos’tan bugüne kamuoyuna yaptığımız açıklamalar, toplu sözleşme tekliflerini açıkladığımız 24 Temmuz’dan bu yana ortaya koyduğumuz tavırlar,  temel bir idraki yansıtıyor. “Türkiye, hak sahibine hakkını, Türkiye’nin bugünlere gelmesine katkı sağlayan herkese, her kesime payını verecek adalet noktasını mizan kabul etmelidir.” Biz bu mizan üzerinden oluşturduğumuz tekliflerle, masaya oturduk. Hakkımızdan bir kuruş fazlasına tamah etmeyiz, hakkımızdan bir kuruş eksiğine de rıza göstermeyiz” ifadelerini kullandı.

20 MİLYON İNSANI MUTLU EDELİM

“20 milyon mutlu insanı oluşturmanın üreteceği sosyal sermaye, 20 milyon insanın sevindirmek için kullanılacak finansal sermayeden daima daha büyüktür” diyen Kava, “20 milyon insanı üzmekle üretilecek soysal maliyet, sevindirmek için kullanılması gereken finansal maliyetten de her zaman daha büyüktür. Memur-Sen olarak, Türkiye’nin kamu görevlileri olarak ‘En çoğunu bize verin tamahkarlığına da, belli kesimler paylarından fazlasını alırken “onlara verin bize gerek yok’ saflığına da düşmedik” diye konuştu.

Türkiye kelimesinin önüne bir sıfat eklenecek olursa bunun güçlü ya da büyük kavramları olacağını belirten Kava, Türkiye’yi bir cümleyle tanımlamamızı gerekirse de, bunun “Türkiye, esası adalet olan bir medeniyetin emanetçisidir” Ya da “Türkiye, aklen uzlaşmaya, ahlaken paylaşmaya odaklanmış insanların ülkesidir”  cümlelerinin dillerinden döküleceğini vurguladı. Yalçın sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Biz 4. Dönem Toplu Sözleşmenin bütün bu gerçekler üzerinden sonuçlanması azim ve kararlılığıyla hareket ettik. Halen de aynı noktadayız. İşveren tarafını da Hükümet tarafını da bu noktaya bekliyoruz. Önümüzde altın değerinde 36 saat var. Ya uzlaşıp Türkiye’yi büyüteceğiz. Ya da uzlaşma fırsatını elimizden kaçırıp, İşveren Heyetinin 20 milyon insanın adaletten payını alma imkanını heba etmesi yüzünden Türkiye için büyük bir imkanı yok edeceğiz.”

BİZE SUNULAN TEKLİF ACİZ TÜRKİYE DÖNEMİNE AİT

Toplu sözleşme masasının, Türkiye’nin büyüklüğünü ispatlama imkanı olacağını belirten Kava, “Toplu sözleşme masası, Türkiye’nin gücünü ispatlama fırsatıdır. Toplu sözleşme masası, adil olduğumuzu, kalkınmakta olduğumuzu deklare etme aracıdır. Bütün bunlar üzerinden, teklifimizi masaya taşıdık. Masanın karşı tarafından gelen teklif, adil Türkiye dönemine değil aciz Türkiye dönemine ait. İşveren Heyeti’nin teklifi, kalkınan Türkiye döneminin değil IMF’ye borçlanan Türkiye döneminin teklifidir. Hükümetin bize sunduğu teklif, güçlü Türkiye’nin değil, kendi içine sinmiş Türkiye devrinin yansımasıdır. İmza atmamız istenen teklif, Büyük Türkiye’nin değil, hevesi düşük, hedefi küçük Türkiye’nin, sessiz devrimler gerçekleştiren Türkiye’ye, sessizce kabuğuna çekilen Türkiye devrine uygun tekliflerdir. Biz eski Türkiye defterini sadece siyasi zeminde değil, fikri zeminde değil, akli ve ahlaki zeminde değil mali zeminde de kapattık. Kamu İşveren Heyeti’nin de bizimle aynı tavır içerisinde olmasını bekliyoruz. İşveren  Heyeti’nin, Hükümet iradesinin zam oranı teklifini inişe geçmiş uçak modunda değil kalkışını tamamlamış ve irtifasını yükseltme moduna geçmiş uçak tadında masaya taşıması için hala 36 saat var” şeklinde konuştu.

4. DÖNEM TOPLU SÖZLEŞME ADALET VE HAKÇA PAYLAŞMA NOKTASINDA MİLAT OLSUN

Eğitim Bir Sen olarak geçmiş dönem toplu sözleşmelerini, geçmiş dönemde enflasyon farkı kaynaklı maaş yükseltmelerinin gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizdiklerini belirten Kava, “Büyümeden pay verilmediğini, masada verilmeyen zammın enflasyon tarafından verildiğini göreceksiniz. Neredeyse, Temmuz ve Aralık aylarında enflasyonun yüksek çıkması için temennide bulunan kamu görevlisi kitlesi üreteceksiniz. İşte en son yüzde 3 zam verilen dönemde enflasyon canavarı de 2.92 ilave etti. 5.92’ye çıktı zam oranı. Gelin bu yoldan, bu yöntemden vazgeçin. Düşük oran verip, yüksek enflasyon rakamlarına cömertlik beratı taktırmayın. Biz istiyoruz ki, biz 20 milyon insani üzmekle üretilecek soysal maliyet, sevindirmek için kullanılması gereken finansal maliyetten de her zaman daha büyüktür. Bizim maaşlarımıza zammı enflasyon değil, toplu sözleşme masası yapsın. Biz istiyoruz ki; maaş ve ücretlerimizdeki artış oranlarını enflasyon değil Hükümetle bizim imzamız birlikte belirlesin. Biz istiyoruz ki, emeğin maaş rakamlarını enflasyon canavarı değil milletin adamı yükseltsin. Biz, istiyoruz ki, 4. Dönem Toplu Sözleşme adalet ve hakça paylaşma noktasında milat olsun” şeklinde konuştu.

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen