Bingöl 1 Şubesi

STK LARDAN SERT TEPKİ: SALDIRILAR KABUL EDİLEMEZ

Bingöl’de faaliyet yürüten birçok STK, son günlerde üniversitelerde dindar öğrencilere yapılan saldırılar ile bölgede yaşanan çatışmalı süreçte zarar gören eğitim kurumlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. STK’lar, eğitim kurumları ve öğrencilere yapılan saldırıların kabul edilemez olduğunu söyledi.

Öz yönetim safsatasıyla bölgeyi yaşanmaz hale getiren PKK terör örgütü ve yandaşları, yaşanan çatışmalı süreçte eğitim yuvalarını karargâh haline getirdi, çoğu okulu da ateşe vererek yaktı. Yapılan araştırmalara göre son bir yıl içinde 169 okul terör örgütü yandaşlarınca zarar gördü ve çoğu da kullanılamaz hale geldi. Öte yandan son günlerde çeşitli üniversitelerde sol görüşlü marjinal gruplarca Müslüman öğrencilere yönelik artış gösteren saldırılar, birçok kesimin tepkisini çekiyor. Konuya ilişkin Bingöl’de faaliyet yürüten bazı STK’lar son günlerde yaşanan bu olayların kabul edilemez olduğunu belirterek saldırıyı yapanları kınadı.

‘PKK’NIN OKULLARA SALDIRISI KABUL EDİLEMEZ BİR DURUMDUR’

Bingöl Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Yunus Kava, son günlerde cami ve eğitim kurumlarına yönelik terörist saldırılara sert tepki gösterdi. PKK'nın saldırıları sonrası bölgedeki birçok yerde hayatın adeta felç olduğunu bildiren Kava, "Bu yetmiyormuş gibi PKK'nın okullara saldırması kabul edilemez bir durumdur. Saldırıları şiddetli bir şekilde kınıyoruz. "Eğitim yuvaları toplumu kalkındıran ana unsurlardır. Bu tür saldırılardan bir an önce vazgeçmelerini istiyoruz" ifadelerini kullandı.

‘DİNDAR NESLİN YETİŞMESİNİ ENGELLEMEK İSTİYORLAR’

Terör örgütünün en büyük hedefinin okumuş ve dindar bir neslin yetişmesini engellemek olduğunu dile getiren Kava şöyle konuştu: "Çünkü terör eylemlerinde kullanabileceği insanlar genellikle okumamış ve dinden uzak insanlardır. Dolaysıyla dini semboller ve eğitim yuvaları her zaman hedeftedir. Bundan dolayıdır ki terör örgütü, ilim yuvalarını ve camileri hedef alıyor."

Bu yaşananların örgütün gerçek yüzünü ortaya çıkardığını ifade eden Kava, örgütün 40 yıllık tarihinde her zaman kan ve gözyaşının hâkim olduğunu anımsatarak, “Dileriz ki başta insanimizi ibadethanelerimizi ve eğitim kurumlarını hedef alan bu acımasız saldırılar ve bu acılar bir an önce son bulur ve özellikle bölge ve bölge halkı huzura kavuşur” şeklinde konuştu.

GİLİ, İHH STANDINA YAPILAN SALDIRILARI KINADI

Konuya ilişkin bir değerlendirme de İnsani Hak ve Hürriyetler, Bingöl İnsani Yardım Derneği Başkanı Muhittin Gilli’den geldi. Gili, “Uzun bir süreden beridir İHH’ya yönelik değişik çevrelerce başlatılan sistematik saldırı ve karalama kampanyaları mazlum coğrafyaların umudu ve sığınılacak güvenli limanı olan İHH’yı hiçbir şekilde etkilemeyeceği gibi aksine durduğu yerin ne kadar haklı ve doğru olduğunun da göstergesi olmuştur. Geçmişte Mavi Marmara’ya yönelik içerden ve dışarıdan saldırılar, İHH Kilis ofisine yapılan baskının ardından algı operasyonu ile el kaide ile irtibatlıymış gibi gösterme çabası, MİT tırlarına operasyon ve devam ede gelen saldırılara bir yenisi daha eklendi. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde, İnsani Yardım Vakfı'nın (İHH) standı, toplanan yardımların kötü amaçlı kullanıldığını iddia eden bir grup marjinal sol eğilimli öğrenci tarafından saldırıya uğraması kabul edilebilecek bir durum değildir. Dikkat edilirse Mavi Marmara, Kilis ofisi baskını ve Mit tırları operasyonunu yaptıran, yapan ve savunanlarca kullanılan dilin Osmangazi Üniversitesindeki gençlerin diliyle benzeştiği görülecektir. Kendilerini özgürlük yanlısı olarak tanıtmaya çalışan bu gençlerin Ezemedikleri için eziliyor oldukları düşüncesine kapılmaları ayrıca özgür düşüncenin mekânı olan Üniversitede ya benimsin ya da kara toprağın mantığıyla farklı düşüncelere tahammülsüzlük hele hele İHH gibi tüm mazlum coğrafyalarda rüştünü ve güvenirliliğini tescil ettirmiş bir teşkilata saldırının özgürlükçü sol vurgusuyla ne kadar uyuştuğu tartışılır” dedi.